Yumurtalarınızı Dondurarak Doğurganlığınızı Koruyun

Her kadın belli bir sayıda yumurta ile doğar ve üreme çağı boyunca, her adet döneminde bu rezerv belli bir oranda azalır. 35 yaş sonrasında yumurtalık rezervi ve doğal yollarla gebe kalma şansı giderek azalmaktadır.

Oosit kriyoprezervasyonu olarak da bilinen yumurta dondurma, kadınların gelecekteki aile planlaması için doğurganlıklarını korumalarına olanak tanıyan bir prosedürdür. Kişisel nedenlerden ötürü ileriki yıllarda anne olmak isteyen, yumurtalık rezervleri azalmaya başlayan, doğurkanlık işlevlerini etkileyebilecek sağlık problemleri veya tedaviler ile karşı karşıya kalan kadınların gelecekteki ebeveynlik seçeneklerini korumak yumurtalarını dondurmayı düşünebilir.

Yumurta dondurma işlemi, bir kadının yumurta toplama işlemine hazırlık sürecini, yumurtaların toplanmasını, dondurulmasını ve daha sonra doğurganlık tedavisi için çözülmesini içerir.

Yumurta Dondurma İşlemi Kimlere Uygulanabilir?

  • Doğurganlığı etkileyebilecek radyoterapi, kemoterapi gibi kanser tedavisi öncesinde
  • Yumurtalıkların alınmasına veya azalmasına sebep olabilecek cerrahi bir operasyon öncesinde
  • Ailede erken menopoz öyküsü varsa
  • Kariyerine veya eğitimine öncelik veren ve bu nedenle ebeveynliği ertelemek isteyen kadınlar yumurtalarını dondurabilirler.

Adım Adım Yumurta Dondurma İşlemi

1 – Hazırlık Aşaması

Yumurta dondurma prosedürü, doğurganlık durumunuzun ve size özel bir tedavi protokolün hazırlanması için doğurganlık uzmanımız tarafından en son kan testlerinizin ve sağlık raporlarınızın incelemesi ile başlar.

2 – Yumurtalıkların Uyarılması (Stimülasyon)

  • Doktorumuz testlerinizin ve sağlık raporlarınızın incelemesinin ardından ilaç protokolünüzü hazırlar.
  • İlaç protokolünüz adetinizin 2. gününden itibaren başlar ve yaklaşık 10-14 gün devam eder. Bu süreçte, belirli günlerde yapılan vajinal ultrason muayeneleri ile yumurtalıkların gelişimi gözlemlenir. Gerektiği takdirde doktorunuz ilaç dozlarını değiştirecektir.
  • Yumurtalıklar yeterince olgunlaştığında (yeterli boyuta ulaştığında) stimülasyon aşaması sona erer ve yumurtaları serbest bırakmaya yardımcı olacak çatlatma iğnesi yapılır. İdeal olarak bu iğneden 36 saat sonra yumurta toplama işlemi yapılır.

3 – Yumurta Toplama İşlemi (OPU- Oocyte Pick Up)

  • Yumurta toplama (OPU) hastanemizde sedasyon (anestezi) kullanılarak yapılan yaklaşık 15-20 dakika süren bir işlemdir.
  • Ultrason eşliğinde, özel bir iğne yardımı ile aspire edilerek yumurtaların toplanması işlemi yapılır.
  • Yumurta toplama işlemi sonrasında toplanan yumurtaların sayısı ve kalitesi hakkında tarafınıza bilgi verilir.

4 – Yumurta Dondurma (Kriyoprezervasyon)

İşlem sonrasında toplanan yumurta hücreleri vitrifikasyon (hızlı) dondurma yöntemi ile dondurulur. Dondurulan yumurta hücreleri -196 C de sıvı nitrojen içeren özel saklama tanklarında uzun yıllar saklanabilir.

Yumurta Dondurma İşlemi Hakkında Sık Sorulan Sorular

Yumurta dondurma işlemi doğacak bebeğe zarar verir mi?

1986 yılında dondurulmuş oositlerle yapılan ilk tüp bebek denemesinden bu yana çok sayıda sağlıklı canlı doğum gerçekleştirilmiştir.

Bugüne kadar tüp bebek ile doğan çocukların sağlığı üzerine yapılan araştırmalar, yumurtaların dondurulması sonucu doğan bebeklerde doğumsal anomali riskinde ek bir artış olmadığını göstermiştir.

Dondurulmuş yumurta kullanılarak doğan 900 bebeği takip eden 2009 tarihli bir araştırmada, taze yumurtayla doğan bebeklerin oranıyla karşılaştırıldığında doğum anormallikleri oranında hiçbir fark bulunmadığı ifade edilmiştir.

(Kaynak: “Over 900 oocyte cryopreservation babies born with no apparent increase in congenital anomalies” https://www.rbmojournal.com/article/S1472-6483(10)60025-9/pdf)

Yumurta dondurma işlemi nasıl yapılır?

Hastanemizde ultra hızlı bir dondurma yöntemi olan Vitrifikasyon metodu ile dondurma işlemi yapılmaktadır.  Bu yöntemle soğutma sırasında hücrelere veya dokulara zarar verebilecek buz kristalleri oluşmaz. Dondurulduktan sonra yumurtalar uzun süreli depolama tanklarında saklanır.

Yumurta dondurmak için ideal yaş nedir? Kaç yaşına kadar yumurta dondurma işlemi yapılabilir?

Yaşla birlikte kadınların yumurta reservlerinde ve kalitesinde düşüş yaşanmaktadır. Bunun yanısıra ileri yaşlarda (35 yaş üstü) toplanan yumurtalardan elde edilen embriyolarda kromozomal anomaliliklerin görülme riski artmaktadır.

Yumurta sayısı ve kalitesinin iyi olması, sağlıklı gebelik elde edilebilmesi ve bebeğin sağlıklı doğma şansını artırmaktadır. Bu sebeple yumurta toplama ve dondurma işlemlerinin ileri yaşlara ertlenmemesi ve 38 yaş altında yapılması tavsiye edilmektedir.

Bir denemede kaç yumurta toplanır?

Bu soruya net bir cevap verebilmek için öncelikle kadının hormon testleri (AMH, FSH, LH vb) değerlendirilmeli ve vaginal ultrasound ile antral folikül sayımı yapılmalıdır.

Kadın 35 yaş altında ise bir yumurtalıkların uyarılarak yumurta elde edildiği bir deneme ayında 8- 12 yumurta toplanabilir. Toplanan yumurtanın az olması halinde yumurta toplama işleminin birkaç kez tekrar edilmesi gerekebilir. Erken yaşta dondurulan yumurta sayısının fazla olması, döllenme sonrasında daha fazla embriyo oluşmasını sağlar ve bu da gebelik şansını artırır.

Dondurulan yumurtalar çözüldüğünde ne kadarı sağlıklı kalır?

Vitrifikasyon yöntemiyle dondurulduğunda yumurtaların yaklaşık %70-90’ı ileride çözüldüğünde canlı kalmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta yumurtaların kalitelerinin dondurulmaya uygun olmasıdır.

Dondurulmuş yumurtalar ne kadar süre saklanabilir?

Dondurulmuş yumurtalar uygun koşullarda canlılıklarını koruyarak uzun yıllar saklanabilir. Yumurta dondurma sürenizi uzatmak istemeniz halinde hastanemize bilgi vermeniz ve onayınızı her yıl yenilemeniz gerekmektedir. Ekibimiz size doldurmanız gereken rıza formlarını iletecektir.

Bekar kadınlar yumurta dondurma işlemi yaptırabilir mi, evli olmak şart mı?

Bekar kadınlar doğurganlığının korunması için yumurtalarını dondurabilirler. Yumurta toplamı işlemi vajinal yoldan yapılır, zar yapısı ultrason aletinin girişine izin vermiyorsa kızlık zarının bozulma riski bulunmaktadır.

Yumurta Toplama ve Dondurma Fiyatı Nedir?

Fiyatlar hakkında detaylı bilgi için lütfen https://cyprusivfhospital.com/tr/ucretler/ sayfamızı ziyaret edin.

Embryo Transfer öncesi ve sonrası dikkat edilmesi gereken noktalar

Tüp bebek sürecinin son adımı olan embriyo transferi işlemi, tedavinin en önemli kilometre taşlarından biridir. Haftalarca süren sıkı hazırlık çalışmasının ardından, hamile kalma şansını artırmak için embriyo transferinden önce ve sonra ne yapılması gerektiği konusunda endişe duymanız çok doğaldır.

Yalnız değilsiniz. Bu süreçte size destek olmak için buradayız. Detaylı bilgi için okumaya devam edin.

EMBRİYO TRANSFERİ ÖNCESİ DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

  • Embriyo transferi günü, idrara sıkışık olmanız gerekmektedir.
  • Progesteron ilacınızı (vajinal fitil) kullanmadan işleme gelmelisiniz.

TÜP BEBEKTE EMBRİYO TRANSFERİ İŞLEMİ NASIL YAPILIR?

  • Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi sırasında idrar sıkışık olunmalıdır.
  • İdrar torbasının dolu olması sayesinde rahim açısı düzleşir ve rahime giriş kolaylaşır.
  • Öncelikle vajene bir spekulum yerleştirilir ve rahim ağzı görüntülenir.
  • Ardından rahim ağzı özel solüsyon ile kibarca silinir.
  • Aynı zamanda karında ultrasonografi ile de rahim görüntülenir.
  • Embriyologların hazırladığı embriyo yüklü kateter rahim ağzındaki doğal açıklıktan girilerek rahim içine iletilir. Ultrasonografik gözlem altında embriyonun yerleştirileceği yer belirlenir ve embriyo nakledilir.
  • Transferin toplam süresi yaklaşık olarak 2-3 dakikadır. Anestezi (sedasyon) uygulanmadan gerçekleştirilen bir işlemdir.

EMBRİYO TRANSFERİ SONRASI DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

  • Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi sonrasında klinikte 30-45 dakika istirahat edilmesi yeterlidir.
  • Transfer sonrası yatak istirahati süresi, sanılanın aksine, gebe kalma açısından önem arz etmez.
  • Yapılan araştırmalar, embriyo transferi sonrası sürekli yatak istirahatinin başarı şansını artırmadığını göstermiştir.
  • Kıbrıs dışından gelen hastalarımız embriyo transferinin yapıldığı aynı gün (tercihen aynı günün akşamı) veya bir gün sonrasında evlerine dönmek üzere seyahat edebilirler.
  • Embriyo transferinin ardından 1-2 günlük dinlenme sonrası günlük hayatınıza dönebilirsiniz.
  • Gebelik testi yapılıncaya kadar ağır spor, ağır iş, ağır yük kaldırma ve buna benzer aktivitelerde bulunulmamalıdır. Bu süre içinde devamlı istirahat etmeye gerek yoktur. Hafif ev işleri yapılabilir, duş alınabilir, araba ve uçak yolculuğu yapılabilir. Seyahat edilmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.
  • Embriyo transferi yapıldıktan 12 gün sonra kanda gebelik testi (Beta-HCG) yapılmalıdır. (Transfer günü hesaplamaya dahil edilmez.)

Örneğin transfer gününüz; 1 Ocak ise,
Gebelik testi (Beta-HCG) gününüz; 13 Ocak olacaktır.

• Gebelik testi ile birlikte,

    • Kanda progesterone testi yapılması
    • İlk gebelik test tarihinden 48 saat sonra aynı klinikte gebelik testinin tekrarlanması gerekmektedir.
  • Gebelik testi sonucunuzun (Beta-HCG) hasta koordinatörünüze ve tüp bebek hemşirelerimize iletilmesi gerekmektedir.
  • Tüm ilaçlarınızın kullanımına gebelik testi sonucu hakkında sizinle görüşülünceye kadar ara vermeden devam edilmelidir.
  • Vajinal kanamanız başlasa bile; günü geldiğinde gebelik testini yaptırarak sonucunu bize bildiriniz. Bu tür kanamalar dış gebelik ya da düşük tehditine bağlı olabileceğinden tanımlamada test sonucunun değerlendirilmesi önemlidir.
  • Gebelik testi sonucu pozitif çıkarsa yani gebelik elde edildiği saptanırsa; tüm ilaçların kullanımına ilk gebelik ultrasonografisi yapılıncaya kadar devam edilmesi gerekmektedir.
  • İlk gebelik testinden yaklaşık 10 ila 12 gün sonra bebek kalp atımlarının tanımlanması amacı ile ilk ultrasonografi incelemesi gerçekleştirilecektir. Bu nedenle ilk gebelik testinden 10-12 gün sonrası için randevu almanız gerekmektedir.
  • İlk ultrasonografik inceleme önem taşımaktadır; böylece, bebeğin kalp atışları ve gebeliğin sağlıklı devam edip etmediği gözlemlenebilmektedir. Bunun dışında çoğul veya dış gebelik gibi durumlar bu esnada erken olarak tanımlanabilmektedir.
  • Embriyo transfer edilmesinin ardından on ikinci gününe kadar (12. Gün) cinsel ilişkide bulunulmaması önemlidir. Doktorunuzun önermediği hiçbir ilaç kullanılmamalıdır.
  • Bu süre zarfında nefes almakta zorluk, karında aşırı şişkinlik, bulantı, kusma gibi yakınmalarınız olursa merkezimize haber veriniz.

 

TÜP BEBEK TRANSFERİNDEN SONRA ADET KANAMASI NEDEN OLUR?

  • Normal şartlarda gebelik testi gününe kadar kanama olmaz ve gebelik oluştuğunda da kanama olmaksızın bebek gelişimi devam eder. Ancak gebelik gelişmediyse gebelik testi gününden önce ya da hemen sonrasında kanama başlayabilir ve adet kanaması şeklinde devam edebilir.
  • Bazen de nadir olarak gebelik oluştuğu halde hafif düzeyde vajinal kanama olabilir. Bu durumda gebelik testi değerlerinin yükselmesinin ardından birkaç gün ara ile takip edilmesi gereklidir. Hafif düzeyde de olsa kanama görülmesi halinde medikal ekibimize bilgi verilmesi gerekmektedir.

EMBRİYO TRANSFERİ İLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR

  • Transfer öncesinde aç olmak mı gerekir?
    Transfer öncesinde beslenme konusunda herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır. Ancak, idrara sıkışık olmanız gerekmektedir.

  • Embriyo transferi sonrası ne kadar istirahat gerekli?
    Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi sonrasında 30-45 dakika istirahat edilmesi yeterlidir. Yapılan çalışmalar klinikte daha uzun süre istirahatın gebe kalma şansını arttırmadığını göstermiştir.
  • Embriyo transferi sonrası devamlı istirahat etmem gerekli mi?
    Embriyo transferi sonrası sürekli yatak istirahatı başarı şansını artırmamaktadır. Bu sebeple, gebelik testi yapılıncaya kadar devamlı istirahat etmeye gerek yoktur. Ancak bu süre içinde, ağır spor, ağır iş, ağır yük kaldırma ve buna benzer aktivitelerde bulunulmamalıdır.
    Embriyo transferinin ardından 1-2 günlük dinlenme sonrası günlük hayatınıza dönebilirsiniz.
    Hafif ev işleri ve yorucu olmayan günlük aktiviteleri yapılabilir, yürüyüş yapılabilir, duş alınabilir, araba ve uçak yolculuğu yapılabilir. Seyahat edilmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.
  • Transfer sonrası banyo yapabilir miyim?
    Transfer den 1 gün sonradan itibaren ılık duş şeklinde banyo yapmaya başlayabilirsiniz.
  • Transferden sonra kanama olur mu?
    Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi sonrasında gebelik testi gününe kadar kanama olması beklenmez. Ancak, transfer sonrası nadiren lekelenme olabilir.
    Eğer gebelik gelişmediyse, bazen vajinal kanama gebelik testi gününden önce başlayabilir. Ancak kanama olsa bile gebelik testi yaptırılmalıdır. Çünkü bazen gebelik geliştiğinde de kanama görülebilmektedir. Kanama görülmesi halinde lütfen ekibimizle irtibata geçiniz.
  • Transfer sonrası embriyonun rahime tutunması kaç günde olur?
    Embriyo rahime nakledildikten sonra bir kaç gün içerisinde rahime tutunmaya başlar ve erken dönemde Beta-HCG denilen gebelik hormonu salgılanmaya başlar. Gebeliğin ilk belirtisi de kanda saptanan bu hormondur.
  • Hamilelik testi- (kan yoluyla) Beta-HCG Testi ne zaman yapılmalı?
    Embriyo transferi yapıldıktan 12 gün sonra Beta-HCG testi yapılmalıdır. (Transfer günü hesaplamaya dahil edilmez.)
  • Transferden sonra neden progesteron testi yapılması talep ediliyor?
    Progesteron testi talep edilmesinin birden fazla sebebi bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi,

    • 1 – Düşük yapma riskini değerlendirmek,
    • 2 – Gebeliğin sağlıklı olarak ilerleyip ilerlemediğini değerlendirmektir.
    • 3 – Beklenilen, test sonucunun 20 ve üstü olmasıdır. Eğer daha altında bir sonuç çıkarsa ilaç ile destekleme yapılmaktadır. İlaç kullanım süresi bittikten sonra progesteron testi yenilenir.
  • Pozitif gebelik test sonucundan kaç gün sonra doktor kontrolü (ultrason) yapılması gerekir?
    Pozitif sonuç alınan ilk gebelik test tarihinden 10 ila 12 gün sonra ultrason kontrolü yapılması gerekmektedir.
  • Pozitif gebelik test sonucundan sonra hangi ilaçlara ne kadar süre devam edilmesi gerekir?
    Bu süre içinde en önemli iki ilaç olan,
    1. “Estrofem”, bebeğin kalp atışı duyulan haftaya kadar (6. haftaya kadar) kullanılmaya devam edilir. Sonrasında kademeli bir şekilde azaltılarak ilaç kesilir.
    2. “Progesteron” (vajinal fitil) kullanımına gebeliğin 12. haftasına kadar devam edilmelidir. Bahsedilen haftaya gelindiğinde kademeli olarak ilaç kesilir.

Not: ‘Kademeli olarak’ ilaçların nasıl kesilmesi gerektiği ile ilgili bilgi size medikal ekibimiz tarafından verilecektir.
Bu ilaçlara ek olarak kullanmanız gereken ilaç olduğu takdirde ekibimiz sizi bilgilendirecektir.

  • Embriyo transferi sonrası özel bir diyet var mıdır?
    Transfer sonrası takip edilmesi gereken özel bir diyet yoktur. Ancak progesteron iğneleri ve tabletler bağırsak hareketlerini azaltabilir ve kabızlığa neden olabilir. Bu nedenle günde 1,5 litre su tüketilmesi, lifli gıdaların tercih edilmesi ve gün içinde kısa yürüyüşlerin yapılması kabızlığın önlenmesi açısından faydalı olabilir.
    Konserve gıdaların tüketimi beslenme alışkanlığınızın içindeyse, bunu değiştirmeniz; sebze ve meyveleri mevsiminde ve organik olarak tüketmeniz önerilir.

Gebelik Öncesi ve Gebelik Sürecinde D3 Vitaminin Önemi

Gebelik Öncesi ve Gebelik Sürecinde D3 Vitaminin Önemi

Gebelik öncesi D3 vitamini alımı, doğurganlık için önemli bir role sahiptir. D3 vitamini, yumurtalıkların hormon üretimini düzenler ve sağlıklı bir üreme sistemi için gereklidir. D3 vitamini eksikliği, yumurtalık fonksiyonlarını bozabilir ve gebelik şansını azaltabilmektedir.

Gebelik sürecinde ise D3 vitamini, bebeğin kemik gelişimi için önemlidir. D3 vitamini, kalsiyum ve fosfat emilimini artırarak, bebeğin kemiklerinin sağlıklı bir şekilde gelişmesine yardımcı olur,  bağışıklık sistemini güçlendirerek, enfeksiyonlara karşı koruma sağlayabilir ve annede depresyon gibi ruh hali bozukluklarının önlenmesinde de yardımcı olabilir. Ayrıca, D3 vitamini eksikliği, bebeğin doğum kilosunu düşürebilir ve prematüre doğuma neden olabilir.

Hamile kadınlar D3 vitamini eksikliği riski altındadırlar çünkü gebelik sırasında annenin D3 vitamini ihtiyacı artar. Hamile kadınların günlük D3 vitamini ihtiyacı 600-800 IU’dir. Bu miktarı güneş ışığı, besinler ve takviyeler yoluyla alabilirler. Ancak, hamile kadınlar D3 vitamini takviyesi almadan önce doktorlarına danışmalıdırlar.

 

VİTAMİN D3 KAYNAKLARI :

D3 vitamini, güneş ışığından sentezlenebilen bir vitamindir. Ayrıca, bazı gıdalarda da doğal olarak bulunur. Bunlar :

  • Yağlı balıklar: Somon, uskumru, sardalya gibi yağlı balıklar D3 vitamini açısından zengindir.
  • Karaciğer: Özellikle tavuk ve hindi karaciğerinde D3 vitamini bulunur.(hamilelikte tüketilmesi önerilmez )
  • Yumurta: Yumurta sarısında D3 vitamini bulunur.
  • Süt ve süt ürünleri: Süt, yoğurt ve peynir gibi süt ürünleri D3 vitamini içerebilir. Ancak, süt ve süt ürünleri D2 vitamini ile de zenginleştirilebilir.
  • Mantar: Mantar, D3 vitamini içeren ender besinlerdendir.

 

Diyetisyen, Turgut Arşan

HSG (Histerosalpingografi) nedir?

HSG (Histerosalpingografi) nedir?

Rahim filmi veya ilaçlı rahim filmi olarak da bilinen Histerosalpingografi rahim içi ve tüplerin röntgeninin çekilmesi ve değerlendirilmesi işlemidir.

HSG, rahim ve tüplerin iç yapısının, tüplerin açıklığının değerlendirilmesine olanak sağlaması açısından kısırlık durumlarında yaygın olarak kullanılan bir tekniktir.

 

HSG nasıl yapılır?

Rahim, rahim içi ve tüplerin röntgen ile görünür hale gelmesi için rahim, sıvı bir kontrast madde ile doldurulur. Kontrast madde rahimden tüplere ve sonrasında tüplerin ucundan da karın boşluğuna gider. Kontrast maddenin rahim ve tüpler içinde akışı ve dağılımı floroskopi altında gözlenir ve bir kaç film alınır.

Kontrast madde rahim ağzından basınçla verildiği için bazı durumlarda tüplerdeki mukus benzeri engelleyici yapıları temizleyerek tedavi edici etki de gösterebilir. Rahim filmi çekildikten sonraki ilk 6 ayda gebelik oranlarında yükselme görülebilmektedir.

 

HSG (ilaçlı rahim filmi) hangi durumlarda istenir?

En sık kullanım nedeni kısırlıktır.

  • Tüplerdeki yapışıklık, tıkanıklık, şişme, sıvı dolması vb.
  • Rahimdeki polipler, miyomlar, anomaliler, tümörler vb.

durumlar çocuk sahibi olamama sebebi olabilirler. Bunun tanısını koyabilmek ve size uygun olan tedavinin seçilebilmesi için doktorunuz HSG tetkikini isteyebilir.

 

HSG çekimi için ideal zaman nedir?

HSG, mensturasyon (adet) bitiminden sonraki ilk 3 gün içinde çekilmelidir.

  • Bu dönemde rahim içi dokusu ince ve gebelik ihtimali düşüktür. Böylece muhtemel yeni oluşmuş bir gebeliğe zarar verilmesi engellenmiş olmaktadır.
  • Adet sonrasında ilerleyen günlerde rahim içi kalınlaşacak, bu da rahim içindeki olası kitleleri gizleyecek ve görüntü netliğini azaltacaktır.
  • Adet dönemi ve adet döneminden hemen sonra rahim ağzı kanalı (cervix kanalı) açıktır. Zaman ile rahim ağzı kanalı daralacak ve bu da bu bölgeye kateterin yerleştirilmesini ve yerleştirilen kateterden buraya verilen kontrastlı maddenin girişini zorlaştıracaktır.
  • Önemli bir diğer nokta, eğer menepozda iseniz HSG’ nizi kendinizi hazır hissettiğiniz zaman çektirebilirsiniz. Herhangi bir zaman dilimi sizler için geçerli değildir.

 

HSG çekimi ile ilgili sık sorulan sorular:

  • Adetli dönemde HSG çekilir mi?

Hayır çekilmez. Bu dönemde kontrastlı madde verildiğinde kontrastlı madde ile birlikte rahim içindeki atılması gereken partiküller karın içi boşluğuna taşınabilir ve bu da ciddi infeksiyon tehlikesi yaratmaktadır.

 

  • HSG çekimi öncesinde yapılması gerekenler nelerdir?

Rahim filmi öncesinde hazırlık için bir ilaç kullanılması gerekmemektedir. Ancak hastanemizde bu işlem sedasyon (anestezi) kullanarak yapıldığından dolayı hazırlıklı olmak için, işlemden 1 gece öncesi saat 24.00’den sonra ağızdan hiçbir şey almamak (yemek ve içecek) gerekmektedir. İşlem saatine göre bu süre yaklaşık 6-8 öncesine denk gelmektedir.

Anestezi süresi yaklaşık 15-20 dakikadır.

 

HSG sonrası nelere dikkat edilmeli?

  • HSG sonrasında o gün içinde ağır işler yapılması önerilmez.
  • Tetkik gününde eğer kullanma alışkanlığınız varsa ‘tampon’ önerilmez, ped kullanımı önerilmektedir.
  • Enfeksiyon oluşabilecek ortamlardan (örneğin; havuz, deniz ve sauna gibi) kaçınılması gerekmektedir.
  • Şiddetli karın ağrısı, ateş, çok fazla kanama gibi şikayetleriniz olursa jinekoloğunuza başvurmanız önerilir.

Antral Folikül Sayısı (AFC) nedir?

Antral follicle count (AFC)

 

Tüp bebek tedavisine başlamadan önce doktorunuz bazı testlerin yapılmasını isteyecektir. Antral folikül sayımı, diğer bazı hormon kan testleri ile birlikte, doğurganlıkla ilgili ölçüm teknikleri arasında en önemli testlerden biri olarak kabul edilir.

 

Antral folikül nedir?

Yumurta yapımı anne karnında başlar ve kadınlar hayatları boyunca sahip olacakları tüm yumurtalarla doğarlar. Yani yeni yumurta hücresi üretilmez. Bir kız bebek doğduğunda yumurtalıklarında ortalama 2 milyon yumurta bulunur.  Ergenliğe kadar bu sayı giderek azalır ve 500.000’e kadar düşer. Menopoza kadar yumurta sayısı ve kalitesi sürekli olarak azalır. “Yumurtalık rezervi”, bebek sahibi olabilmek için döllenme yeteneğine sahip yumurta hücresi kapasitesini yani yumurtalıklardaki “mevcut yumurta sayısını (kalan yumurta arzını)” ifade eder.

Antral foliküller, transvajinal ultrason ile tespit edilebilen ve yumurtalıklarda, gelecekte gelişebilecek ve yumurtlayabilecek 2-8 mm çapında olgunlaşmamış bir yumurtayı içinde barındıran küçük foliküllerdir. (sıvı dolu kese).

Antral Folikül Sayısı (AFC) ne demektir?

“Antral folikül sayısı” (AFC), her iki yumurtalıkta bulunan foliküllerin toplamı anlamına gelir. Kadının yaşı, AMH ve diğer hormon değerleri ile birlikte, antral foliküllerin sayısı (AFC), kadınların üreme potansiyelleri hakkındaki en doğru göstergelerdir.

Antral folikül sayıları ayrıca;

  • Tüp bebek tedavisinde kullanılan uyarıcı ilaçlara yumurtalıkların tepkisi (stimülasyon döngüsünden alınabilecek toplam olgun yumurta sayısı)
  • Tüp bebek tedavisinde başarı şansı
  • Siklus iptali riski hakkında fikir vermesi açısından çok önemlidir.

Antral folikül sayısı (AFC) yaşa bağlı olarak değişir mi?

Doğdukları andan itibaren yaş ilerledikçe kadınlardaki yumurta rezervleri azalmaya devam eder ve var olan yumurtaların da kalitesi düşer. Mevcut folikül sayısı 35 yaşından sonra daha hızlı bir oranda azalmaktadır. Belirtilen rakamlar aynı yaştaki kadınlarda farklılık göstermekle birlikte, yapılan akademik çalışmalar* yaşa bağlı olarak ortalama antral folikül sayısını (AFC) şu şekilde  ifade etmektedir.

 

Yaş                             Ortalama AFC          En düşük AFC          En Yüksek AFC

25 – 34                                15                                  3                                 30

35 – 40                                   9                                 1                                 25

41 – 46                                   4                                 1                                 17

 

*Kaynak : https://academic.oup.com/humrep/article/18/4/700/596535

Düşük Antral folikül sayısı bebek sahibi olamayacağınız anlamına mı gelir?

Antral folikül sayısı, doğurganlıkla ilgili çok değerli bir gösterge olmasına rağmen, düşük bir sayı, bebek sahibi olamayacağınız anlamına gelmez. Unutmayın, hamile kalmak için tek bir kaliteli yumurta yeterli olabilir.

Umutsuzluğa kapılmayın ve size en uygun olan tüp bebek tedavisi seçenekleri için uzman ekibimize danışın.

Hi, How Can We Help You?