Anti-müllerian hormonu (AMH) nedir?

Anti-Müllerien hormon veya AMH, yumurta foliküllerinin içindeki granüloza hücreleri tarafından üretilen bir protein hormonudur. AMH, erkeklerde testisler ve kadınlarda yumurtalıklar olmak üzere üreme dokuları tarafından üretilir.

Anti-Müllerien hormonunun anne karnındaki bebeğin erken dönemlerinde cinsiyet belirleme fonksiyonu bulunur. Anne karnındaki erkek bebeğin gelişim aşamasında testislerdeki sertoli hücrelerinden salgılanır ve böylece fallop tüpleri ve üst vajina bölümlerini oluşturan müller kanalının oluşumu engellenir.

AMH testi nedir?

Kadınlarda yumurtalık rezervini ölçmek için uygulanan bir kan testidir. AMH test sonuçları, yumurtalık rezervinin durumu hakkında, diğer bir deyişle, doğurganlığın değerlendirilmesinde önemli bilgi sunar. Kandaki AMH düzeyi ile yumurtalık rezervinde bulunan yumurta sayısının direkt olarak ilişkisi bulunur ve yaş ilerledikçe AMH düzeyi de düşmeye başlar ve menopoz ile birlikte ölçümlenemeyecek seviyelere geriler. Menopoz dönemine kadar 1.5 – 4 ng/ml arası AMH hormon düzeyi normal olarak değerlendirilir. 1.0 ng/ml altındaki AMH seviyesi oldukça az bir yumurtalık rezervini gösterir.

      Yaş      Ortalama AMH Seviyesi (ng/ml)
25 5.4
30 3.5
35 2.3
40 1.3
>43 .07

 

Kaynaklar:
https://medlineplus.gov/lab-tests/anti-mullerian-hormone-test/

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/20970126/  Fertil Steril, 2011. Age-related distribution of basal serum AMH level in women of reproductive age and a presumably healthy cohort.

https://extendfertility.com/your-fertility/fertility-statistics-by-age/

 

 

 

 

Polikistik Over Sendromunda Beslenme Önerileri

Polikistik Over Sendromunda Temel Olarak Beslenme Tedavisi İlkeleri:

• Bireysel özelliklere uygun günlük enerji ihtiyacı belirlenir. Vücut ağırlığı kaybı sağlanırken ilk 6 ayda mevcut ağırlığın %5-10’unun kaybedilmesi hedeflenir.

• Düşük glisemik indekse sahip, posa içeriği yüksek, az yağlı, yüksek protein içeren besinler tercih edilmektedir.

• Omega-3 yağ asitlerinin alımı açısından yağlı balıkların (ağır metal içerebileceğinden menşei bilinmeyen balıklar tüketilmemelidir) yeterli tüketimi yararlıdır. Uygun Omega-3 takviyesi beslenme tedavisinde önemlidir.

• İçerdikleri vitamin, mineral ve antioksidanlarla inflamasyona karşı savaşan taze sebze ve meyvelere beslenmede yeterli miktarda yer verilmelidir. Ayrıca vücuttaki inflamasyonu azaltmak için paketli besinler, alerjik besinler kısıtlanmalıdır.

• Doymuş yağ alımı sınırlandırılıp sağlıklı yağlar (zeytinyağı, badem, avokado gibi) tercih edilmelidir.

• Yeterli D vitamini ve kalsiyum tüketimi ihmal edilmemelidir.

• Rafine karbonhidratlardan, işlenmiş besinlerden ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.

• Günlük kafein alımı sınırlandırılmalı, yeterli su tüketmeye özen gösterilmelidir.

Dyt. Rabia Yalınca

Tüp bebek tedavisi yumurtalık kanserine neden olur mu?

Tüp bebek tedavisinin yaygınlaşmasıyla birlikte, uzmanlar tarafından üzerinde durulan en tartışmalı konulardan biri, doğurganlık tedavisi ile yumurtalık kanseri riski arasında bir bağlantı olup olmadığıdır. Hollanda’da “Ulusal Kanser Enstitüsü Dergisi” (Journal of the National Cancer Institute) tarafından 17 Kasım 2020’de yayınlanan yeni bir araştırmada Hollanda Kanser Enstitüsü’nün önde gelen yazarı Flora E. van Leeuwen, Ph.D., “Yardımcı üreme teknolojisi ile yumurtalık stimülasyonu işleminin, uygulanan kadınlarda yumurtalık kanseri riskini artırmadığını bilmek güven verici” şeklinde açıklamada bulundu.

Hollanda’da yapılan bu çalışmaya, yumurtalık uyarımı (over stimülasyonu) alan 30.625 kadın ve kısırlıktan muzdarip olup böyle bir tedavi almayan 9.988 kadın dahil ediliyor. Çalışma kaspamında, katılımcılar 24 yıllık bir süre (medyan) boyunca takip ediliyor. Bulgulara göre; iki grup karşılaştırıldığında, yirmi yıl sonra bile yumurtalık uyarımı alan kadınlar için yumurtalık kanseri açısından risk artışı görülmediği belirtiliyor. Çalışmanın bir başka kayda değer keşif ise, başarılı tüp bebek sonuçları olan kadınların daha düşük riske sahip olmaları.

Mevcut tüm bilgilere dayanarak kapsamlı bir inceleme sonrası değerlendirildiği ifade edilen söz konusu çalışma sonrasında uzmanlar, çalışmanın bulgularının, tüp bebek prosedürlerinin yumurtalık kanseri riskini artırdığı kabülüyle çeliştiği sonucuna vardılar.

Bu yeni çalışmanın bulguları, infertil çiftlerin sayısı tüm zamanların en yüksek seviyesindeyken daha da kritik hale geliyor.

Kıbrıs Tüp Bebek hastanesi ekibi olarak doğurganlık tedavisinin ne kadar stresli ve zorlu olabileceğini anlıyoruz. Şeffaflık politakımız ile sürecin en başından sonuna kadar her aşamasında hastalarımızı detaylı bilgilendirerek, onların güvende hissetmelerini sağlamak en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor.

Sunduğumuz hizmet kalitesini her geçen gün daha da yükseltmek gayesiyle, Yardımcı Üreme Teknolojileri ile ilgili dünya çapında yürütülen bilimsel çalışmaları ve saygın bilimsel dergilerin araştırmalarını takip ediyoruz.

Bu doğrultuda, Hollanda Ulusal Kanser Enstitüsü Dergisi tarafından yapılan söz konsu çalışmanın bulgularını sizlerle paylaşmaktan heyecan duyuyoruz.

Artık Fertility Help Hub üyesiyiz!

Kıbrıs Tüp Bebek hastanesi olarak tüp bebek tedavisi sürecinin başından sonuna kadar her aşamasında güvende ve rahat hissetmenizi çok önemsiyor, bu amaçla uluslararası işbirliklerimizin sayısını her geçen gün artırıyoruz.

Fertility Help Hub (Doğurganlık Yardım Merkezi) ile yeni bir ortaklık başlattığımızı duyurmaktan mutluluk duyuyoruz.

Doğurganlık Yardım Merkezi (FHH), gebe kalma öncesi dönemden, hamilelik ve ebeveynliğe kadar tüm süreçlerde insanlara rehberlik eden bir platform.

FHH’nin Kurucusu ve CEO’su Eloise Edington, misyonlarını, doğurganlık mücadelesinin nasıl bir his olduğunu gerçekten anlayan bir topluluk oluşturmak ve bu yolda yürüyen insanların birbiriyle bağlantı kurmalarına yardımcı olmak olarak tanımlıyor.

Eloise Edington, işbirliğimiz ile ilgili olarak “Doğurganlık Yardım Merkezi; dünyanın her yerindeki herkese yol boyunca ihtiyaç duyabilecekleri her şeyi (destekleyici bir topluluk, doğurganlık uzman rehberliği, paylaşılan gerçek hikayeler) kapsamlı bir şekilde sunan ücretsiz bir platformdur. Daha çok kişiye ulaşmak, okurlarımıza şirket ortaklarımızla birlikte daha fazla tıbbi uzmanlık ve üreme seçenekleri sunabilmek adına Kıbrıs Tüp Bebek Hastanesi ile işbirliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz.” şeklinde açıklama yaptı.

Kadınlarda Kısırlığın En Yaygın Nedenleri Nelerdir?

Kadınlarda kısırlığın en yaygın nedeni, kısırlık sorunu olan kadınların %40’ında görülen yumurtlamanın olmamasıdır.

Yumurtlama (ovülasyon) bozuklukları:

Kısırlık vakalarının çoğunda nadiren yumurtlama olur veya hiç yumurtlama olmaz. Hipotalamus veya hipofiz bezi tarafından üreme hormonlarının düzenlenmesi ile ilgili sorunlar veya yumurtalıktaki sorunlar yumurtlama bozukluklarına neden olabilir.

– Polikistik over sendromu (PKOS): PKOS, yumurtlamayı etkileyen bir hormon dengesizliğine yol açar. PKOS, insülin direnci ve obezite, yüzde veya vücutta anormal saç büyümesi ve akne ile yakından ilişkilidir. Kadın kısırlığının en yaygın nedenidir.

– Hipotalamik disfonksiyon: Hipofiz bezi tarafından üretilen iki hormon – Folikül Uyarıcı Hormon (FSH) ve Luteinleştirici Hormon (LH)- her ay yumurtlamayı uyarmaktan sorumludur. Aşırı fiziksel veya duygusal stres, çok yüksek veya çok düşük vücut ağırlığı veya yakın zamanda önemli bir kilo alımı ya da kaybı bu hormonların üretimini bozabilir ve yumurtlamayı etkileyebilir. Düzensiz adet veya adetin görülmemesi en yaygın belirtilerdir.

– Birincil yumurtalık yetmezliği: Erken yumurtalık yetmezliği olarak da adlandırılan bu duruma genellikle bir otoimmün yanıt veya genetik faktörlerden kaynaklanıyor olabilir. Kemoterapi tedavileri de yumurtalıklardaki erken yumurta kaybına yol açan diğer önemli faktörler arasında yer almaktadır. Böyle durumlarda, yumurtalıklar yumurta üretmez ve 40 yaşın altındaki kadınlarda östrojen üretimi azalır.

– Çok fazla prolaktin üretimi: Hipofiz bezi, östrojen üretimini azaltan ve kısırlığa neden olabilen aşırı prolaktin üretimine (hiperprolaktinemi) yol açabilir. Bu durum aldığınız ilaçlardan da kaynaklanabilir.

Hi, How Can We Help You?